DİYORUM İŞTE
Bakmayın öyle, suskun durduğuma Anlattıkça düğümler çözülür işte Duvar dediğimiz taş yığınında Çürükler çıkınca bozulur işte Göçü yükleyen, kalanları unutursa Emmin emmoğlunu, sana tanıtırsa Sorularının cevabı boşver olursa Geçmişe sünger çekilir işte Desen kim inanır, zor artık ulaşmak Sırt sırta,omuz omuza durup,dolaşmak Vakit az, izin yok deyip savuşmak Bahaneler sırayla dizilir işte Halka halka olur gözlerin önü Çeken çekmiş çileyi görmezsen onu Dosta figan,kadere isyan oyunun sonu Fedakarlıktan burada bıkılır işte Boşa harcıyorsun aldığın her nefesi Ne öğüt dinlersin ne kaval sesi Çira kütüğünün kopan yonğası Ateşlenince kolay yakılır işte Anlayan anlar birde bunu arz eder Anlamayan bellidir kafa sallar naz eder Yeşil dalın soldurur baharını güz eder Yaprakların bir bir dökülür işte
Yüksel Seçgin
|